Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi’nde konuştu. “İsrail ile Filistin, barış ve güvenlik içinde 1967 öncesi sınırları boyunca Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğu bir durumda yaşamaya devam edebilmeliler” diyen Fidan, “Bu düşünceden hareketle Türkiye garantörlük mekanizmasını ortaya atmıştır. Böyle bir mekanizma barışı koruyacak ve taraflardan herhangi birinin ihlalini önleyecektir” ifadelerini kullandı.
Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Gazze’deki son gelişmelerin ele alındığı oturumunda açıklamalarda bulundu.
Fidan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Konsey, barış ve güvenliği sağlama sorumluluğunu yerine getirmekte yine başarısız oldu”
“Dünyanın dört bir yanından milyonlarca İnsan bazı durumlarda ifade özgürlüğüne yönelik üzücü kısıtlamalara rağmen Filistinli dayanışma ve barış için bir araya geliyor.
BM Şartı tarafından yetkilendirilen Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlama sorumluluğunu yerine getirmekte yine başarısız oldu.
Yakında bu sorunları çözmezsek kimsenin ceza almadığı ve adaletsizlikten beslenen ağır bir radikalizm tekrar hepimize musallat olacak.
“Rehine ve tutukluların takas edilmesi bir umut ışığı”
İnsani duraklamanın uzatılması ve bu doğrultuda rehine ve tutukluların takas edilmesi bir umut ışığı teşkil ediyor.
Bu çatışmanın temel nedenlerini ele almak için bunu bir fırsata dönüştürmeliyiz. Bunlar İsrail’in milyonlarca Gazzeliyi ana vatanlarından çıkarması ve onların üzerinde baskıcı bir rejim uygulamasını beraberinde getiriyor. Bunu bir fırsata çevirip çatışmanın temel nedenlerini ele almalıyız.
Bugün gördüğümüz bu semptomlar yarın çok daha büyük felaketlere yol açacak.
11 yıl önce bugün BMGK’de Filistin’in üye olmayan gözlemci statüsünü onaylamak üzere oy kullandık. Filistinlilerin kendi devletini tüm hakları ve imtiyazlarıyla kurmasını sağlamalıyız. Ancak bu şekilde bugün karşılaştığımız engellerle mücadele etmek sona erebilecektir.
Bu kez hepimiz kollarımızı sıvamalı ve iki devletli çözüme dayalı bir barış süreci ile artık bu problemi sona erdirmeliyiz.
“Filistin, Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu bir durumda yaşamaya devam edebilmeli”
İsrail ile Filistin, barış ve güvenlik içinde 1967 öncesi sınırları boyunca Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğu bir durumda yaşamaya devam edebilmeliler.
Geçmiş deneyimlerden de farklı olarak böyle bir çözümün uygulanacağından da emin olmalıyız.
Bu düşünceden hareketle Türkiye garantörlük mekanizmasını ortaya atmıştır. Böyle bir mekanizma barışı koruyacak ve taraflardan herhangi birinin ihlalini önleyecektir.
Bu nihai anlaşmaya giden süreçte öngörülebilir ve paketin bir parçası haline getirebilir. Birçok tarafın dile getirdiği gibi böyle bir mekanizmaya gerçekten ihtiyaç duyuluyor ve bu mekanizmanın da desteklenebileceğini anlıyoruz.
Sözlerime son vermeden önce tüm dost ve meslektaşlarımızın bir kez daha devam eden zulmü gecikme olmadan durdurmaları ve uzun süredir devam eden bu sorunu temelli olarak çözmek için ve bu tarihi adaletsizliğe son vermek için çağrıya davet ediyorum.”