Türk ve Arnavut halkı arasındaki bağları güçlendirmede belirgin ve kesintisiz faaliyetlerinden dolayı Arnavutluk bayrak nişanı ve şövalyelik unvanı sahibi CHP üyesi gazeteci Dr. Sokol Brahaj ile sendikacı kimliğiyle tanınan CHP’li siyaset bilimci İzmirli akademisyen Doç. Dr. Çağdaş Cengiz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hitaben ortak bir açık mektup kaleme aldı.
Akademik ve diplomatik çalışmaları ile tanınan iki isim yaklaşan yerel seçimler öncesi İzmir ili ve ilçelerinde devam eden aday belirleme süreçlerine dikkat çekerek, CHP’nin masa başı ittifaklardan öte, sahada etkin aday profiline odaklanılması ve seçim yarışında bıçak sırtı görünen veya eldeki belediyeyi kaybetme riski barındıran bazı ilçelerde aday belirleme süreçlerine daha da özen gösterilmesi gerektiği konusunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e çağrıda bulundu. İki isim belirlenecek büyükşehir başkan adayının, ilçe belediye seçimlerinde seçmenin oy verme davranışına doğrudan etkisinin olacağını vurguladı.
‘TÜRKİYE, TARİHİNDEKİ EN DERİN SİYASİ VE EKONOMİK KRİZİN ORTASINDA’
Dr. Sokol Brahaj ve Doç. Dr. Çağdaş Cengiz tarafından kaleme alınan mektubun tam metni ise şöyle:
“Sayın Genel Başkanımız,
Türkiye Cumhuriyeti, tarihindeki en derin siyasi ve ekonomik krizin ortasındadır. Mart 2024 Yerel Seçimlerinin devlet kurumlarına liyakatli, dürüst ve uluslararası nitelikte yetişmiş vasıflı, genç idarecileri ülkeye kazandırmak için son şansımız olduğu kanaatindeyiz.
İzmir ili dahilinde ve de ilçelerinde, aday adayı olarak irade ortaya koyan; iktidarın muhalif belediyeleri başarısız kılmaya yönelik tüm girişimlerine rağmen, bu zor koşullarda halka hizmet etmeye hevesli, dinamik ve genç simaların ortaya çıkışını heyecan ve dikkatle takip ediyoruz. Siyasi bir yönetememe krizinin yanı sıra işsizlik ve gelir dağılımı eşitsizliğinin mevcut dip noktasında illerdeki yerel idareleri koruyup, mevcuda yenilerini eklemek ve meclis çoğunluklarını eklemek, mevcut ekonomik ve siyasi iklimde halka umut ışığı olmak, Cumhuriyetimizin kurucu partisinin bu ulusa borcudur.
Birçok ilçede öne çıkan, yukarıda ifade ettiğimiz vasıflara haiz, aday adaylığı sürecinde sosyal belediyeciliğe vücut veren projeler ile hazır; rantı değil halkı ve kooperatifçiliği ilke edinmiş; deprem acil önlem ve eylem planları ortaya koyabilmiş; dil bilen adayların varlığını görmekteyiz. Yalnızca kendi ilçesi yahut İzmir’de değil, bölgemizde de başta Balkanlar olmak üzere tüm Avrupa coğrafyasında öncü iş birliği ve etki alanı inşa edebilecek kapasitede güçlü kadrolara sahip, liyakat sahibi Atatürkçü gençlerin partideki değişim hareketinden de güç alarak hevesle ortaya çıkışı, aynı zamanda bulunmaz bir nimettir. Ancak ne yazık ki Türk siyasetinin uzunca bir süredir sağ iktidarlar tarafından domine edilmesinden kaynaklanan; nepotik, kleptokratik, ayak oyunları ve klancı dayanışmaya dayanan sorunlarının tüm siyasi alana sirayet etmeye başladığını görmek bizler için zaman zaman umut kırıcı olabilmektedir. Bu tür kişilerin yerel seçimler öncesi, aday adaylıkları sürecinde partimizde de etkin olabilmek için çaba sarfettiklerini ve siyaseti bir hizmet yarışı değil zenginleşme aracı olarak gördüklerinden, liyakatli kadroları elimine etmek için çaba sarfettiklerini ve böylece yerel iktidara sızma girişimlerini endişeyle gözlemlediğimizi bildirmek isteriz”
‘LİYAKAT ENDİŞEMİZİ BİR KEZ DAHA HATIRLATMAYI GÖREV OLARAK GÖRÜYORUZ’
“Sayın Genel Başkanımız,
Komşu kentimiz Manisa’da doğup büyümüş ve eğitiminizi İzmir’de almış olmanızdan dolayı İzmir’i de yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Yerel idarelerde aday belirlenirken değişimi yansıtacak genç, dinamik, unvan sahibi, dayanışmayı, mahalleleri, sokağı örgütleyebilecek dinamizmdeki adayları, yukarıda bahsettiğimiz siyasi yönelimleri olan adaylara tercih edeceğinize ilişkin inancımız tamdır.
Partimize ve yurdumuza olan bağlılığımız nedeniyle bu liyakat endişemizi bir kez daha hatırlatmayı bir milli görev olarak görüyoruz.
Başta siz Sayın Genel Başkanımız ve adaylık süreçlerinden sorumlu Yerel İdare Komisyonu üyelerimizin hakemliğinde; halihazırda ve sahada tespit etmiş bulunduğumuz bu tehlikeye fırsat verilmeyeceğine içtenlikle inanıyoruz. Saygılarımızla”